Pazar, Aralık 05, 2010

erkekler yüzündeeeen


Daha deneyimim ne ki? Kocaman olmuş ve fakat dizlerini titretmeden yürümeyi becerememiş bir ceylanım sanki. Biliyor musunuz? Ben, aslında sizden ürküyorum. Tanıdıkça beni, siz de benden ürküyorsunuz. Oysa ben şu yaşıma kadar –övünerek belirtmek isterim baylar- hiçbir erkeğe acı çektirmedim. Sizin neden ürktüğünüzü söyleyeyim baylar; kendinizden korkuyorsunuz. Aşık olmaktan ve sevmekten…
Üstelik –gözlerinizin içine bakıyorum baylar- sizin bu kadar er iken yapamadığınızı yapıyorum; ‘bayım senden hoşlanıyorum, ama uzun sürmeyecek, aşık olmak yok!’ diyorum. Sizin aradığınız da bu değil miydi beyler? Aynı erkeklikten söz ediyoruz değil mi? Hayatınızın baharındaydınız, bağlanmamalıydınız kimseye? Eh işte, sözleşme burada, şartlar da belli.
Korkmayın yahu, güzel değilim o kadar.Değilim dediysek, tahammül edilemeyecek kadar da değil hani. Çok beğenilesi, ömür geçirilesi bir kadın değilim. Küfür ederim, deliririm de bazı bazı, biraz da ilgi isterim. Sözün özü, aklınızda kalmam, hemencecik çıkar giderim. Kıskançlık mı? Bitecek diyorum bayım; bi-te-cek. Zaman da vereyim mi hatta –bakın siz bile bu kadar mert olamazsınız- en fazla iki ay, birazcık tatlıysanız üç. Sonrasında durma, uç başka kadınlara uç! Kıskançlık demiştim, evet. Yap dilediğini, kısacık bir zaman, akıllı ol yeter ki, bana çaktırmaman çok önemli. Hoş, çakmam da zaten, durun durun, ona da gelecek sıra.
Ama Allah için güzel şarkı söylerim, dans etmeyi severim, gezmeyi tozmayı bilirim, gezmenin de adabı mı olurmuş diyorsun, olmaz olur mu beyim? Güzel zaman geçer benimle. Her türlü oyunu bilirim, pes’te eline veririm. Esprini anlar, istersen karşılık veririm. Belden aşağı yaparsan şayet, anlamazlıktan da gelirim. Dile benden ne dilersen, egonu alır semaya yükseltirim. Nazlanma da neyin nesi be beyim, senden abayı yakmanı isteyen yok, karşında sana abayı yakıp musallat olacak hatun da yok. Hani aradığın buydu işte? Size bir şey söyleyeyim mi baylar; ne aradığınızı bilmiyorsunuz.
Efendiler,
Şundan korkuyorsunuz siz, ben anladım; akıllı bir kadın duruyor sanıyorsunuz karşınızda. Yahu, ben var ya ben, bir yıl boyunca, yok yok, hatta bir yıl dört gün boyunca, 369 gün boyunca, yazıyla söyleyeyim durun; üçyüz atmışdokuz gün boyunca yani, bilfiil aldatılmış kadınım. 369, üçe bölünür, bir bunu bilirim. Başka da bir şey bilmem, göründüğüm gibi akıllı değilim. Görüyorsunuz ya, üç insana bölünmüş 369 gün, payıma düşense hiç gün, koca bir hiç. Bomboş gün. Olmayan gün. Sözün özü bayım, aptalım ben yahu, koskoca 369’dan biraz pay alamaz mı bir kadın? Anlayamaz mı bir kadın bunu?
Ha, yemeğimi ısmarlatırım, biramı senden söylerim. Sigarama dokundurtmam, kendim alır, kendim içerim. Cimriliğimden değil beyim, ben işsizin güçsüzün biriyim. Tam istediğin gibi, ayaklarının üzerinde duramayan, titrek bir ceylan… Bakmayın karşınızda dağ gibi durduğuma. Dedim ya, güçsüz biriyim. Üstümdeki süslere aldanmayın baylar; aşkın enkazına dönmüş bir kadın duruyor karşınızda. Korkmayınız, çöküvermem bir anda. Fazla kurcalamayınız yeter. Açmayınız üstümdeki süslemeyi. Gözlerimin içinden ta kalbime girmeye deçalışmayınız. Sorarım size; beyler, bu değil miydi amacınız?
Sormam yenini, eskini, ex’ini. Dırdır yapmam, temcit pilavı gibi de ısıtmam geçmişini. İki ay ömür biçtim bize, dırdırla geçirmeyelim değil mi? Gelecek kaygım yok. Evlenmeye niyetim mi? Haha! Hiç yok. Ne güzel işte, hala neden çekiniyorsun? Anladım, sen var ya, başka zamanlarda illet bir iş diyorsun ama, benim gibisini görünce ‘oyun’ istiyorsun. Bayım, oyuna vaktim yok, hatta uyan bayım uyan! Vaktimiz yok. Genceciğiz yahu, zaman çok deme sakın, bu palavralara vakit yok. Aman önce ben aramışım, yok yok önce sen çağırmışsın, dedim ya yahu, bu işin ahiri evveli yok! Gel işte, ya da geleyim; ‘çok yakışıklı adamsın, mihrap yerinde yani, hoşlanıyorum be senden’ diyivereyim, çekinmek mi? Uyan artık beyim; naz yapmaya vakit yok. Senin de zaten bu nazlara karnın tok. Beklemeden ararım, bekletmeden de cevap veririm. Pamuk gibi hatunum vesselam.
Gözünü korkuttum değil mi bayım? İnanamadın? Olmaz böylesi yahu dedin. Olur olur, bilmiyorsun ki ne yaşadım. Aaa.. sorma işte, yaşadım bitti. Yaşadım.. bitti.. Ağlamıyorum be güzelim, koca bir beş yıl kaçmış gözüme. Ne? Sakın! Sa-kın! Sakın kendini, çıkarayım diye uğraşma onları gözümden, sakın! Sözleşme şartları belli, lay-lay-lom! Sakın…

2 yorum:

  1. yazı böyle yazılır er kişiye kendi böyle anlatılır...

    YanıtlaSil
  2. biraz abarttım tabi durumu =/ bana yanlış adamlar denk geldi belki de.

    YanıtlaSil